Kim daha çok para kazanır?
Kendisini iyi tanıyan biri mi? yoksa kendisi hakkında pek bir fikri olmayan mı daha çok para kazanır?
İstisnasız hayat boyu karşılaştığımız tüm problemler kendimizle ilgili yeterli fikrimiz olmayışından yani kendimizi iyi tanımayışımızdan kaynaklanır.
Konuyu anlamak aslında çok basittir.
Diyelim ki eski eşyaları biriktirmeyi seven, eşyaların üzerindeki yaşanmışlıkların izlerini takip eden, ve o eşyaların hikayelerini inceleyen birisiniz.
Yıllar boyu bu konuda edindiğiniz bilgi ve tecrübeyi ele aldığımızda, bu konuya hiç ilgi duymayan hatta eski eşyalara dokunmayı bile istemeyen birine kıyasla kim daha ileridedir?
Elbette siz daha ileridesiniz çünkü bir konuda ‘’iyi’’ olmak için gereken 3 bileşene sahipsiniz; gerekli zamanı harcamış, gerekli deneyimi edinmiş, gerekli bilgiyi biriktirmiş olduğunuz için daha iyisiniz.
Sizi iyi yapan şey ise ‘’sevdiğiniz şeyi yapmakta oluşunuz’’ dur.
Yine diyelim ki arşivinizde bulunan bir eşyayı, örneğin kadim bir kitabı sizden satın almak isteyen bir kolleksiyoner var ve sizden bazı spesifik bilgiler istiyor.
Siz sorulan soruları yanıtlayabilir ve gerekli cevabı verebilirsiniz.
Peki ya elinde tesadüfen bulundurduğu kitabı satmak isteyen veya dedesinden, babasından kalan kitapçı dükkanını işleten birine sorulsaydı?
-Sizden daha iyi cevap verebilmesi,
-Dolayısı ile o kitabı müstakbel müşteriye satabilmesi,
-Elindeki eserin değerini iyi bildiği için verdiği fiyatın arkasında sağlam durabilmesi,
-Kısacası satışı gerçekleştirerek para kazanması mümkün olur muydu?
Olmazdı, olamazdı.
İşte en başta sorduğumuz ‘’Kim daha çok para kazanır’’ sorunun cevabı, bu sebeple, ‘’Sevdiği işi yapan daha çok para kazanır’’ şeklindedir ve değişmez.
Samuel Hangrove,